Korsika Adası Bağımsızlık İstiyor

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Bu yazı 20/03/2024 tarihinde yayınlanmıştır.

*Mithat IŞIK/SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

 

Korsika Adası, Fransa'ya bağlı bir adadır. Fransa'nın güneydoğusunda, İtalya'nın batısında, Sardinya Adası'nın kuzeyindedir. Nüfusu 323.000'dir. Sicilya, Sardinya ve Kıbrıs'tan sonra Akdeniz'in 4. büyük Adası’dır. Fransız kıyılarından 170 kilometre, İtalya'dan 100 kilometre uzakta bulunan Sardinya Adası’nın kuzeyindedir. Tarihsel, coğrafi ekonomik ve etnik kanallardan beslenen Korsika milliyetçiliği 1975 yılında Korsika Milliyetçi Kurtuluş Cephesi ile örgütsel bir yapıya bürünmüştür. Korsikalılar atalarından kalan topraklarında kendi kültürleri ile tam bağımsız olarak yaşamayı talep ediyorlar. Korsika'nın ayrı bir hukuksal varlığı, ayrı bir meclisi, ayrı bir yürütme organı vardır.

Korsika Kurtuluş Cephesi 5 Mayıs 1960 yılında kurulmuştur. Orijinal adı ‘Front de libération nationale'dir. Kısaca FLNC olarak bilinir. FLNC, Korsikalıların Fransızlardan farklı bir millet olduğunu ileri sürerek Korsikalıların bağımsızlığı için Ada’da mücadele başlattı. Napolyon Bonapart‘ın doğduğu yer olan Korsika Adası, 1876 yılında Fransa'ya bağlandı.

Çeşitli insan hakları ihlallerinin yaşandığı Korsika’da ayrılıkçı hareketler 1960 yılında başladı. 5 Mayıs 1976 yılından itibaren artarak devam etti. Korsika'da bağımsızlık hareketleri FLNC bünyesinde toplanmıştır. Sloganları ise ‘Korsika toprağı, Korsikalılarındır. Kolonistler dışarı’dır. TV yayınlarının Fransız kültürünü yaydığı ve Korsika kültürünü kirlettiğini savunarak TV kanallarına eylemler yaptılar. Bu eylemlerle birlikte polis karakollarına, çeşitli devlet binalarına da eylemler düzenlediler.

Fransa'nın Ermenistan'a silah yardımı yapması, Ermenistan'ı desteklemesi Azerbaycan'ın da Korsika ile ilgilenmesine neden oldu. Fransa'nın, Ermenistan'a olan desteği ve Karabağ Savaşı'ndaki ve sonrasındaki tutumu nedeniyle Azerbaycan da Korsika'nın bağımsızlığının tanınmasının talep ediyor. 4 Şubat 2024 Nazione’nin yaptığı basın toplantısına iki Azerbaycan medya temsilcisi de katıldı. Bağımsızlık hareketi yanlıları iki aktivistin tutuklanmasını kınamak için bu basın toplantısını düzenlediler. Yerel haber medyasının yanında yabancı medyanın da basın toplantısını takip etmesi önemli bir gelişme oldu. Haber Global TV kanalı ve iki medya, bir hafta boyunca bağımsızlık hareketi ile ilgili haberler yaptılar. Programlarında Korsika'nın bağımsızlığını tanıttılar. Macron’un iki Nazione aktivistinin tutuklanmasına yol açan kararlarını haber yaptılar.

Korsika sorununda Bakü'nün ilgisi devam ediyor. Fransa'nın Ermenistan'a yardımı iki ülke arasında diplomatik krize neden olmuştu. Bu kriz devam ediyor. Bu nedenle Bakü girişim grubu, Korsika'nın bağımsızlığını ve sömürgeciliğini Cenevre'deki UNESCO gibi uluslararası kurumlarda da gündeme getirdi. Azerbaycan TV kanalı Yeni Kaledonya, Maohi Nui(Fransız Polinezyası) ve Korsika'nın bağımsızlığının tanınmasını talep etti.

Korsikalı milliyetçiler her zaman sömürgeciliğe karşı çıktılar ve mücadelelerine devam ettiler. Gerek uluslararası ortamda gerekse Avrupa kıtasında, Korsikalıların bağımsızlığı diğer ayrılıkçı hareketler için umut ve örnek teşkil etmesi bakımından önemlidir.

Bugün Avrupa'da bağımsızlığını ilan etmek isteyen birçok ayrılıkçı hareket mevcuttur. Bunlardan bir tanesinin bağımsızlığını kazanması domino etkisi yaratacaktır. Bu durum belki de AB’nin sonu olacaktır. Macron'un Ermenistan desteği, Suriye'de terör örgütleri ile iş birliği, Kıbrıs Rum kesimine karşı desteği devam ettiği sürece daha büyük tehlike ve tehditlerle uğraşmak zorunda kalacaktır.

Macron dikkat çekmek için NATO ile ilgili tutarsız açıklamalar da yapıyor. 5 Mart 2019'da ABD'nin NATO'ya danışmadan Suriye'den asker çekmesi nedeniyle ‘NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir.’ diyen Macron, 5 Mart 2024'te NATO'nun Rusya'ya asker göndermesini istiyor. Macron'un bu açıklamasına Avrupa, ABD ve Rusya tepki gösterdi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise Macron'a önemli konularda NATO ile görüş birliği içerisinde hareket etmesini tavsiye etti.

 

Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA